Cetr nedir?
Genellikle siyah olan değerli kumaştan yapılmış, uzun, mızrak benzeri bir sapın ucundaki küçük bir şemsiyedir. Orta Doğu’da çok eski bir gelenek: Çetri, seferler ve alaylar sırasında at sırtında olan sultanların ve meliklerin başlarının üzerinde arkalarında atlı bir gulam (çetrdar) tarafından tutulurdu.
Celî ne demek Osmanlıca?
Osmanlı sarayında sadece resmî yazışmalarda kullanılan Celî divani (diğer adıyla: divani celîsi) adı verilen yazımda, “celî” ifadesi büyük, kalın, iri anlamında değil, “belirgin, belirgin” anlamında kullanılmıştır.
Törün nedir İslamiyet öncesi?
Özellikle günlük konuşma dilinde, hukuk veya mahkeme anlamında da kullanılır. Töre kelimesi, “türetilmiş, yaratılmış ve düzenlenmiş” anlamına gelen Eski Türkçe törü- fiilinden gelir. Türkçedeki en eski yazılı örnek 735 yılında törü (yani “hukuk, gelenek, düzen”) biçiminde bulunabilir.
Çetr nedir İslamiyet öncesi?
Çetr (mizahla) hükümdarın alayla veya başka bir yerde sefere çıktığında başının üstünde tutulurdu. Bir mızrağın ucunda küçük bir kubbe şeklinde açılan bu saltanat şemsiyesi, altın ipliklerle saten veya kadifeden yapılmıştı ve tepesinde bir finial (monchuk) vardı, sözde “altın top”.
Cibal ne demek Osmanlıca?
Cibal (Farsça: جبال), doğuda Kebir Çölü, güneydoğuda Fars, batı ve güneybatıda Irak-ı Arab, kuzeybatıda Azerbaycan ve kuzeyde Elbrus Dağı ile çevrili bir bölgedir. Cibal kelimesi Arapça kökenli çoğul bir kelimedir ve “dağlar” anlamına gelir. Ayrıca Zagros Dağları’na da dağlar olarak atıfta bulunur.
Celî nesih ne demek?
Örneğin, eski zamanlardan beri ve bugün, Sülüs ve Nesta’lik yazılarda kalem ucunun genişliği 2,5–3 mm, Nakh’ta ise 1 mm’dir. Bu yazılardan herhangi biri bu ölçülerden daha kalın yazılırsa, yazının celli olduğu anlamına gelir. Hattatlar genellikle Meşk ucunun genişliğinin üç katı genişliğinde yazılmış bir metni celî olarak kabul ederler.
Celî hat nedir?
Sözlükte “belirgin, büyük, iri” anlamına gelen Celi, hat sanatında Meşk kaleminden daha kalın uçla yazılan bir yazı tipinin büyük biçimine verilen addır.
Tamgacı nedir?
Tamgacı: Devletin dış işlerinden sorumlu kişiye “Tamgacı” denir. Tarkan: İslamiyet öncesi Türk devletlerinde ordu komutanlarına “Tarkan” denirdi. Apa: Devlet içinde çeşitli görevleri yapan sivil yöneticilere “Apa” denirdi.
Örf töre ne demek?
Gelenekler, kabul edilmiş ve yerleşik davranış ve yaşam biçimlerinin, kuralların, gelenek ve göreneklerin, genel alışkanlıkların, bir toplumdaki davranışların ve bir toplumdaki ahlaki davranış biçimlerinin bütünüdür. Gelenek, görenek ve görenek terimleri sıklıkla eş anlamlı olarak kullanılır.
Eski Türklerde töre nedir?
Eski Türkler “örf” terimini çoğunlukla devletin kuruluş ve işleyişini yöneten kuralları ifade etmek için kullansalar da, Türkler bu terimi aile hayatıyla ilgili olarak da kullanmışlardır. Bu anlamda “örf”, “kullanıcı tanımlı” anlamına gelir. Çalışmamızda “örf” terimi “devlet örfü” anlamında ele alınmıştır.
Tiraz ne demektir?
Altın işlemelerle süslenmiş ve halifelerin, yöneticilerin ve devlet adamlarının unvan ve lakaplarını taşıyan yazıtlarla süslenmiş elbise ve bunların dokunduğu atölye. Sözlükte “süslemek, güzelleştirmek” anlamına gelen tirâz, Arapçaya Farsçadan gelmiştir. Kelime ayrıca “en iyi ve en güzel” anlamında da kullanılır.
Nevbet ne demektir?
Nevbet sözlükte; vakit, fırsat, cemaat, felaket ve nöbet anlamına gelir. Genellikle “hükümdarın sarayı veya çadırı önünde askeri bandonun davul çalarak sunduğu müzik” anlamında kullanılır.
Gâşiye ne demek?
Gâşiye, örtmek ve örtmek anlamına gelir.
Cerp açılımı nedir?
TÜHİD-Türkiye Halkla İlişkiler Derneği’nin de bünyesinde yer aldığı CERP-Avrupa Halkla İlişkiler Konfederasyonu’nun Yönetim Kurulu Toplantısı, 2 Mart’ta Hyatt Regency İstanbul’da gerçekleştirildi.
Eski Türklerde berge ne demek?
Bergü – Türk halk inancında vahiy veya ilham anlamına gelir. İlham almak anlamına gelir. Ayrıca Bergi veya Vergi olarak da adlandırılır.
Berge ve kur ne demek?
Not: Egemenlik sembolleri kılıç, kama, kemer (kur) ve kırbaç (bergen)dır. NOT: Vaaz, hil’at, tiraz ve menshur İslam’dan sonra da vardır.
Padişahlık alametleri nelerdir?
Egemenliğin alametleri “sancak” ve “davul” olarak nitelendirilebileceği gibi “otağ, taht, başkent (kağanın oturduğu “ordu”), ok, yarlıg (hükümdarın yazılı emri/fermanı), toy, mühür” olarak da tanımlanabilir (Yıldırım, 2018, s. 491-496).